Türk Bankalarının Fintech Karnesi: Akbank

Bugün itibariyle DijiFi'de yeni bir yazı dizisine başlıyoruz. Ülkemizde hizmet veren bankaların finans teknolojileri karnesini enine boyuna inceleyerek masaya yatıracağız. Bugün hepimizin bildiği gibi Fintek konusu tüm dünyada yükselen bir trend. Sınırlarımız ötesinde bu konuya dair ciddi çalışmalar yürütülüyor. Ülkemiz bankalarının da bu alanı çalışmalarının bir parçası haline getirmek üzere önemli işler yaptığını biliyoruz.

Finans teknolojileri, genel anlamda finans kurumlarının, var olan müşterilerini dijitalleştirmek, yeni dijital müşteriler kazanmak, müşteri sadakatini ve hizmet kalitesini artırmak amaçlarıyla dijital kanal ve ürünler aracılığıyla yürüttüğü çalışmaların tamamıdır. Bu teknolojiler aynı zamanda kullanıcıların finans işlemlerini kolaylaştırmakta, sunulan hizmetlerden daha hızlı ve verimli faydalanmalarını sağlamaktadır. Günümüzde kurumların oturan, değiştirilmesi zor sistemleri, mevzuat ve hızlı karar alamamaları gibi nedenlerle Fintek çalışmaları 3. parti (genelde start up) hizmetler aracılığıyla yürütülmektedir. Finans kurumları ağırlıklı olarak bu teknolojileri üretmek yerine var olan teknolojilere uyum sağlamayı ve onları kendi yapılarına entegre etmeyi tercih etmektedir. Öte yandan doğrudan kurumlar tarafından yürütülen çalışmaları yok saymamız doğru olmaz. Bu çalışmalar da kurumların hedeflerine önemli katkılar sağlamaktadır.

Kısa bir girişin ardından bu yazı dizimizde ilk inceleyeceğimiz banka olan Akbank'a geçiş yapalım. 1948 yılında Adana'da, aralarında Hacı Ömer Sabancı'nın da bulunduğu bir grup iş adamı tarafından bölgedeki pamuk üreticilerine finansman sağlamak amacıyla kurulan Akbank, bugün ülkemizde dijitali ve teknolojiyi en aktif kullanan finans kurumları arasında yer alıyor. Akbank'ın yürüttüğü çalışmalara gelin yakından bakalım.

Mobil Uygulamalar 

Fintek'in verimli toprakları mobil uygulamalar, özellikle son yıllarda ciddi işlerin hayata geçirildiği alanlar oldu. Atom, Lemonade gibi çok sayıda finans uygulaması, bankacılık ve sigortacılık sektörlerinde oyunun kurallarını değiştirmeye başladı. Akbank'ın uygulama mağazalarında Akbank Direkt, Akbank Direkt Şifreci, Cep Bütçem, Akbank Sanat, Akbank Investor Relations, Yatırımcı, Panik Yok, Yatırım Plus ve Aksandık Bizimle isimli uygulamaları bulunuyor. Bu listeye iştirak uygulamaları dahil değil elbette. Bu uygulamalar arasında en önemlisi ise bankanın ana mobil uygulaması olan Akbank Direkt. Akbank Direkt, bankaların temel uygulamaları ile benzer özellikleri taşıyor. Kullanıcılara şubeye gitmeden mobil bankacılığın avantajlarından faydalanmayı vaadeden uygulama, para transferi, kredi başvurusu, varlıkları görüntüleme gibi temel işlemleri sunuyor. Rakipleri ile benzer özellikleri taşıyan bu uygulama için planlarda geliştirme var mıdır veya bankanın alternatif özellikler sunan bir mobil uygulama planı olacak mıdır bunu gelecekte görebileceğiz. Şu an için Akbank'ın fark yaratan, kullanıcılara sıra dışı bir deneyim yaşatacak ve onların sadece paralarını değil de hayat ritimlerini de yönetecek bir uygulamaya sahip olduğunu söyleyemiyoruz.

Uluslararası Para Transferinde Blokchain Kullanımı 

Yazımızın başında bankaların çeşitli sebeplerden dolayı Fintek çalışmalarını üçüncü parti uygulamalar aracılığıyla yapılarına entegre ettiğinden bahsetmiştik. Akbank da tam olarak bunu yaparak Türkiye'de bir ilki gerçekleştirdi. Banka, Silikon Vadisi merkezli Ripple isimli girişimle işbirliğine giderek Blockchain teknolojisini uluslararası para transferi işlemlerinde kullanmaya başlayacağını duyurdu. Bankanın ilk olarak Almanya iştirakinde deneyeceği Blockchain teknolojisinin geleneksel yöntemlere göre hızlı ve esnek yapısı, masraf ve döviz kurlarını önceden sunabilmesi, muhabir banka masraflarını azaltması, ödemenin takip edilebilir olması ve 7/24 hizmet sunma gibi avantajları bulunuyor. Akbank'ın Blockchain kullanımı, yazı dizimizin hakkını verecek türden bir çalışma. Benzer çalışmaların bankacılık sektörümüzde artarak devam etmesini diliyoruz. 

Blokchain Nedir: "Şifrelenmiş işlem takibi sağlayan bir veri tabanı" olarak tanımlanan, adından da anlaşılacağı gibi zincirleme bir modelle inşa edilen, takip edilebilen ama hacklenemeyen bu teknoloji, bir merkeze bağlı olmaksızın işlem yapmayı mümkün kılıyor. Böylece işlemler direkt olarak alıcı ile satıcı arasında ve güvenli bir şekilde gerçekleştirebiliyor. Şu anda sadece Bitcoin gibi alternatif ödeme birimleri ile çalışan bu teknolojinin, ileride finansal dünyanın bir parçası haline gelmesi bekleniyor. 

Dijital İşbirliği ve Alternatif Mecra Kullanımı: KOBİ'ler Dijitale 

Sınırları uçsuz bucaksız olan bu dünyada her markanın kendine yeni bereketli topraklar bulması her zaman mümkün. Bunu en son, bulut tabanlı ön muhasebe programı Paraşüt ile Akbank arasındaki yakınlaşmada gördük. İkili, KOBİ'ler için muhasebe ve bankacılık işlemlerinin birleştirildiği "KOBİ'ler Dijitale" isimli bir proje hazırlarken Akbank projeye, mecra içi sunduğu fatura kesme, gelir gider, cari hesap ve stok takibi, online tahsilat ve e-fatura gibi hizmetlerle dahil oldu. Bu çalışmanın markaya, yeni dijital müşteriler kazanma, farklı teknoloji-mecra kullanımı ve var olan müşteriyi dijitalleştirme gibi noktalarda katkı sağladığını düşünüyoruz. Bir banka olmanız size sadece ATM veya mobil uygulamalarınız içerisinde dijital çalışmalar üretmeniz zorunluluğunu getirmiyor. Farklı işbirlikleri ve teknoloji üretimleri bu örnekte olduğu gibi markanıza katkı sağlayabilir.

Dünyanın İlk Self Servis Kredi Makinesi 

Akbank, 2007 yılında finans teknolojileri dünyası henüz dutlukken, şubelerine koyduğu bir düzenek ile kredi kartı ve kredi başvurusu almaya başladı. Şubelere gelen müşteriler böylece sıra beklemeden, banka çalışanına derdini anlatmadan hızlı bir şekilde başvurularını kendileri gerçekleştirebildi. Banka tarafından "Kredi Makinesi" adı verilen bu kiosk, başvuruları otomatik hale getirmekle kalmadı, dünyada bir ilk olma özelliğine de sahip oldu. Günümüz şartları için basit görünen fakat bugün bile bir çok bankanın dijitalleşme sunumlarında kendine yer bulabilen bu tarz bir işin bundan tam 10 yıl önce hayata geçirilmiş olmasını takdire değer buluyoruz. O dönem Akbank için alternatif bir kanal yaratan bu iş marka farkındalığına da katkı sağlamış, The Bankers Dergisi tarafından "Yılın En Yenilikçi Projesi" ödülüne layık görülmüştü. 

Uygulama Programlama Arayüzünün Girişimcilere Açılması 

Akbank, 2016 yılında uygulama programlama arayüzünü tüm yazılım geliştiricilere ve girişimcilere açtı. Akbank API Portal ismi verilen proje ile yazılımcıların ve girişimcilerin Akbank altyapısını kullanarak hem en iyi Fintek fikirlerini hayata geçirmeleri hem de ortaya çıkan çalışmaların banka tarafından kullanımı amaçlandı. Proje neticesinde ortaya çıkan tüm işler son aşamada banka güvenliğinin onay ve denetiminden geçti. Akbank API Portal projesinin bankanın karnesine olumlu bir aksiyon olarak memnuniyetle ekliyoruz. 

‘Dünyanın En İyi Dijital Bankası’ Ödülü 

Kimileri için bir kıstas, kimileri içinse fiziksel bir ödülden fazlası değil. Biz yine de bankanın dijital serüvenine bu başarıyı bir kilometre taşı olarak ekleyelim. Takvimler 2015 yılını gösterdiğinde Akbank, Global Finance Dergisi tarafından düzenlenen ve dünya çapında 262 bankanın yarıştığı “Global Finance 2015 En İyi Dijital Banka Ödülleri”nde, “Bireysel Bankacılık” kategorisinde “Dünyanın En İyi Dijital Bankası” ödülünün sahibi olacaktı. 

Banka Web Sitesi  

Kurumların web siteleri, kullanıcının karşısına ilk çıktıkları kanallardan biri olarak bilinir. Oldukça sade bir yapıya sahip olan Akbank web sitesi, müşterilerin temel ihtiyaçlarına dair çözümleri öne çıkaracak şekilde hazırlanmış. Buna rağmen bankanın web sitesinde yapılacak bir yenileme çalışması oldukça faydalı olabilir. Biliyoruz ki finansal teknoloji, sadece mobil uygulama veya ATM'lerde yapılan yenilik ve kolaylıkları kapsamıyor. Günümüzde potansiyel müşteriler farklı kullanım alışkanlıklarına sahip olabildiği için her hedef kitleye uygun teknolojiler geliştirmek bankaların görevi haline gelmektedir. Dijitalleşmek kurumsal web siteden başlar diyor ve yeni maddemize geçiyoruz. 

Sosyal Medya ve Google

Akbank, ana marka iletişimini sosyal medyada Facebook, Twitter, Instagram, Linkedin, Google + ve Youtube olmak üzere 6 kanalda sürdürüyor. Marka, bunun dışında Akbank Sanat, Wings Card gibi kendi bünyesi altındaki diğer ürün ve oluşumların da sosyal medya iletişimine devam ediyor. Sosyal medya platformlarında aktif bir iletişime sahip olan banka, ürün ve kampanya duyuruları, şirkete dair gelişmelerin paylaşımı, özel gün kutlamaları ve müşteri desteği gibi amaçlarla bu kanallarda müşterileriyle buluşuyor. Akbank'ın sosyal medya etkileşim değerleri olumlu seviyelerde seyrederken, markanın bu platformlarda imaj ağırlıklı çalışmalar yürüttüğünü görüyoruz.

Bankanın sosyal medya dışında enerji harcadığı bir diğer dijital kanal ise Google. Akbank Google reklamlarını ağırlıklı olarak kredi başvurusu ve ana mobil uygulaması olan Akbank Direkt'in indirilmesine yönelik amaçlarla kullanmaktadır. Bu anlamda markanın Google'da imajdan ziyade rakamlara yönelik bir çalışma yürüttüğünü söyleyebiliyoruz. Sosyal medya, markalar tarafından total iletişim çalışmaları içerisinde çoğu zaman diğer kanallara göre daha az önemsense de, finans kurumlarının dijitalleşmesi ve Fintek çalışmalarına verdiği önemi göstermesi açısından bu kanal değer taşıyor. Özellikle yurt dışında çok iyi sonuçlar veren sosyal medya iletişim çalışmalarını gördüğümüzde bu dijital kanala finans teknolojilerinin altında yer vermenin doğru olacağını düşünüyoruz. Akbank'ın bu doğrultuda sosyal medyayı, iletişim çalışmalarının önemli bir parçası haline getirdiğini söyleyebiliyoruz.

Online Hizmetlerde Yaşanan Geçici Aksaklık 

Akbank'ın dijitalleşme sürecinde elbette her zaman güzel gelişmeler yaşanmıyor. Çok değil yaklaşık bir ay önce bankanın neredeyse tüm sistemlerinde bir çökme yaşandı ve kullanıcılar saatlerce işlem gerçekleştiremedi. Yaşanan problemden bankanın pos cihazları, ATM‘ler, internet sitesi ve Akbank Direkt gibi servisleri etkilendi. Konu kısa sürede Twitter'da Trending Topic olurken, onarımların ardından işlemler tekrar sorunsuz bir şekilde gerçekleştirilmeye başlandı. 

Siber Saldırı Krizi

2016 yılının bitmesine sayılı günler kala Akbank için tatsız bir gelişme yaşandı. Uluslararası bir şebekenin siber saldırısına maruz kalan banka, zararının 4 milyon USD civarında olduğunu, sigorta koruması nedeniyle bu durumdan etkilenmeyeceklerini açıkladı. 15 milyondan fazla kullanıcıya sahip olan Akbank'ın yaşadığı bu saldırı, bankanın güvenlik zaafiyeti konusunda soru işaretleri yarattı. Siber saldırılar, dünyadaki tüm bankaların başına belirli dönemlerde gelebilen saldırılar olarak biliniyor. Bu vesileyle Akbank'a bir kez daha geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.  

Ülkemizde Fintek alanına yapılan yatırımların sayısı ve boyutu her geçen gün artıyor. Şöyle bir rakamlara baktığımızda, Türkiye'de 200'den fazla Fintek girişimi bulunduğunu görüyoruz. Aynı alanda ABD ve İngiltere'deki girişim sayısı ise 4 binden daha fazla. Türkiye'de bu pazara 15,8 milyon dolarlık bir yatırım yapılırken, dünya genelinde bu rakam 24 milyar dolara ulaşıyor. Sadece rakamları incelemek bile ilerleyen yıllarda konunun ne denli önem kazanacağını kestirmek için yeterli. Dijitalleşme sürecinde dünyadaki örnekleri ve yatırım boyutlarını incelediğimizde henüz alacak çok yolumuzun olduğu kesin görünüyor. Ülkemizin en güzide kurumlarından Akbank'ın bu alanda ciddi çalışmalar yürüttüğünü söyleyebiliyoruz. Yukarıda bahsettiğimiz, bazıları dünyada bile bir ilk olan çalışmaların katlanarak sürmesini ve bu çalışmalara yenilerinin eklenmesini diliyoruz.

Yeni yazımızda görüşmek üzere.